Patron sizce kim? İnsan bazen kendini kaybolmuş hisseder. Sanki bir akıntının etkisinde, elinde olmadan sürüklenir. Tutunamaz, duramaz, yönünü değiştiremez. Kafasını kaldırıp etrafına baktığında ise görür ki herkes onunla aynı durumda. Böylece bu sürüklenişi hayatın normal bir hali sanarak kabullenir ve bu akıntıyı kabul eder.
İçinde bulunduğu durum ile ilgili de kendince açıklamaları vardır. Ekonomik düzen, yaşadığı coğrafya, çevresindeki insanların bakış açıları, imkansızlıkları. Oysa bu ekonomik düzende, bu coğrafyada yaşayıp da kaybolmamış, akıntıda sürüklenmemiş insanlar da var. O insanlar için bile bir açıklaması vardır; “onlar şanslı”.
Kimse daha şanslı değildir.
İnsanlar ikiye ayrılır; hayatının patronu olanlar ve hayatın kölesi olanlar.
Varolan her şeyin yaratıcısı, her yarattığı insana aynı imkanları vermiştir. Kimisi bu imkanların farkına varıp, kullanmayı öğrenmiş, kimisi ise bunların farkında bile olmadan sadece izlemiştir.
Nedir bu herkese verilen imkan? ENERJİ KAYNAĞI.
Hepimizde Yüce Yaradan’a bağlı olduğumuz enerji kaynaklarımız vardır. İhtiyacımız olan her şey bize bu kaynak vasıtası ile sunulur. Bu kaynak ile tam ve bütün oluruz. Tüm ihtiyaçlarımız karşılanır. Gideceğimiz yol, ihtimallerimiz en muhteşem şekilde oluşur.
Artık dışarıdaki koşullar, ekonomik düzen, yaşanan coğrafya sadece keyifli bir yaşam modeli halini alır. Hayat insanın oyun alanı olur ve her oyun gibi insan ondan keyif alır.
Ben buna kaynağını bulmak diyorum. Kimisi enerjiyi doğru kullanmak diyor. Kimisi kendini bilmek diyor. Adı her ne olursa olsun, bu hayatın patronu olmak şansı hepimize verilmiş. Şimdi senin vereceğin tek karar; patron mu olmak istiyorsun yoksa köle mi?